Bilgisayar Oyunları
Bilgisayar oyunları. Bazıları için sadece vakit geçirmek için bir araç, bazıları içinse bir yaşam biçimi. Dünya üzerinde yaklaşık 50 milyar lira bütçeye sahip dev bir endüstri. Benim de içimde şahsen bitmek bilmeyen bir yara. Bilgisayar oyunlarıyla ilk olarak daha küçücük bir çocukken karşılaşmıştım hepimiz gibi. Taa Commodore 64 zamanlarından bahsediyorum. Bilenler bilir, büyülenmiştik adeta oynarken. Başından kalkamıyorduk. İstiyorduk ki hiç uyumayalım, yemeyelim. Annelerimiz, tabi ki izin vermiyordu böyle olmasına. Hep bu oyunların nasıl yapıldığını merak ediyordum. Aklım bir türlü almıyordu. Gel zaman git zaman büyüdük, okullara gittik, geldik, sınavlara girdik çıktık, derken küçüklüğümden beri istediğim bilgisayar mühendisliği bölümüne girdim. Zannediyordum ki, tamam artık herşey daha güzel olacak. İstedigimizi yapacağız, bitiriceğiz, projeden projeye oyundan da oyuna zıplayacağız. Olmadı tabi böyle maalesef.
Bilgisayar oyunları; geliştirmek, reklam yapmak, piyasaya sürmek olarak 3 ana kategoriden geçerek önümüze gelen yazılımlardır. Gerçekten de Dünya üzerinde saygı duyulan birkaç işten biridir. Hatta bir sanattır bile diyebiliriz, ancak dijital bir sanat. Her sanatta da oldugu gibi, zor yanları oldukça fazladır. Tek kişinin yapabileceği bir deneyim değildir. Tabi, burada profesyonel projelerden bahsediyorum. Çizerinden, programcısına, konu yazarlarından, editörlerine, 3D artistlerinden, reklam bölümüne ve şu an sayamadağım bir çok birimin beraber çalışmasını gerektiren bir altyapıya sahip olunması gerektirir. Bu koordinasyonun sağlamlığı, oyunun pazarda aldığı yer de gerçekten büyüktür. Baktığımız zaman Dünya çapında adını duyuran oyun şirketlerinin(Blizzard, Crytek, Ubisoft, EA, Id Software, Sony Studios gibi) bu işte bu kadar pazar payına sahip olabilmeleri, bir önceki cümledeki parametreleri ne kadar iyi yönettikleriyle bire bir ilgilidir. Bir oyunun yapımından yayınlanmasına kadar, kimi zaman o kadar büyük süreler geçer ki, burada bahsettiğim zaman birimi 2 basamaklı yılları kapsayabilmektedir, bu da oyun geliştirmenin ne denli zor ve üstünde durulması gereken bir iş olduğunu doğrular niteliktedir.
Bilgisayar oyunlarının insanlar üzerinde de tabi ki çok büyük etkileri bulunmaktadır. Bu etkileri olumlu ve olumsuz olmak üzere 2 kategoride değerlendirebiliriz. Ben burada olumlu etkilerinin sadece birkaç tanesinden bahsedeceğim. Farz edelim ki, on line bir oyun oynuyorsunuz. Yani Dünya’nın her yerinden, tanımadığınız, yüzünü bile görmedİğiniz insanlarla birlikte bir paylaşımda bulunuyorsunuz. Bunun üzerinde durduğumuz zaman, ne kadar heyecan verici bir durum olduğunu kavramak hiç de zor değildir. Bilimadamları yapmış oldukları araştırmalarda, bilgisayar oyunlarının çocukların zihinsel gelişiminde büyük etkileri olduğunu ön plana çıkarmıştır. Özellikle gerçek zamanlı strateji tarzı oyunların, zeka gelişimi ve çabuk karar verme yetilerinin ilerlemesinde önemli rol oynadığını göstermektedir. Bu tarz oyunlarla gelişmekte olan çocukların, yaşıtlarından zihinsel olarak daha önde olduğu gözlemlenmiştir..
Türkiye’ye baktığımız zaman ise, durum maalesef içler acısı durumdadır. Toplamda iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda grafik/oyun/simülasyon stüdyosu bulunmakta. Ki onların da yaptıkları maalesef yurt içinde kısıtlı kalmaktadır. Onların önünde saygıyla
egilmemek elde değil, çünkü Türkiye’de bu işi yapmak büyük yürek ve azim istemektedir. Ülkemizde bu durumun ortaya çıkmasının temel sebebi, yapılan sanata saygı duyulmamasıdır. Net ve birincil sebep budur. Diyelim ki, gerçekten severek oynadığınız bir oyun var, başından kalkmadan oynuyorsunuz, ama oyunun orjinalini kullanmıyorsunuz. Oynamaktan haz aldığınız bir oyunun, orjinalini gidip para verip almazsanız, hem üretici firma kazanamaz, hem de oyunun duyurulmasında büyük bir eksiklik ortaya çıkar. Böyle de olunca, oyun şirketleri Türkiye’ye bir nevi görünmeyen fakat hissedilebilinen bir ambargo koymuş olmaktadır aslında. Basit olarak düşündüğümüzde, şu an devamı yapılan bir oyunun betası için(yani bir nevi demosu için) testerlar(yani oyunu deneyecek tecrübeli oyuncular) aranmakta, fakat Türkiye’den yapılan müracaatlara bir türlü geri dönüşler verilmemekte ve hatta kabul edilmemektedir. Bu da bir önceki cümlemi maalesef kanıtlayıcı niteliğindedir ve bana kalırsa da üzünülecek bir durumdur.
Bunun yanısıra Türkiye’de yapılan güzel işler yok mu? Tabi ki var. Ancak maalesef fazla bireysel ve teknik değil. Tekniklikten kastımı ilk paragrafta verdiğim bilgiyle biraz açıklamak istiyorum. Belirttiğim gibi oyun yapım işi büyük miktarda bir paranın döndüğü bir pazardır. Bu pazarın içindeki büyük şirketlerdeki, oyun ekiplerinin önemi burda ön plana çıkmaktadır. Yine basit bir örnek ile ne demek istediğimi size açıklamak istiyorum. Benim de yaklaşık 10 senedir çıkmasını beklemeye devam ettiğim bir oyunun yapımında çalışan oyun ekibi toplamda 65 kişiden oluşmaktadır. Programcısından tutun da, testerlarına kadar. Ki, bu grup sadece o oyun üzerine yoğunlaşmaktadır ve firmaya oranladığımızda gerçekten çok küçük bir topluluktur. Çok büyük bir organizasyon işi olmakla beraber 10 yıldır bu oyunun çıkmamasının sebepleri ise tamamen farklıdır bu arada. Dönüp Türkiye oyun piyasasındaki şirketlere baktığımızda, toplam çalışan sayısının bile 65 olmadığını görmek mümkündür. Herhalde bu örnekle ne demek istediğim kolayca görülmektedir. Tabi ki bu bahsettiğim durum, bizim şirketlerimizin kalitesiz işler yaptığını göstermemektedir. Sadece oyun piyasasında olamayışımızın bir başka sebebidir.
Aslında söylenecek ve tartışılacak çok fazla şey var ama şimdilik burada kesiyorum. Diger yazılarımda Xna Game Studio'ya giriş yapmayı düşünüyorum. Aslında bu yazımda biraz bahsetmek istiyordum, fakat zannedersem biraz fazla uzun olacak.
Paylaşımımı, bahsettiğim bir kaç stüdyonun linkini vererek, ve Türkiye'de oyun çalışmaları yapan değerli insanlarin olduğunu da duyurarak bitirmek istiyorum. Yazamadıklarımdan da aff diliyorum.
Son Isik Stüdyosu - Son Isık Stüdyosu
Ceidot Oyun Stüdyosu - Ceidot Oyun Stüdyosu
Civilization Of Ottoman Açik Kaynakli Oyun Projesi -
Civilization Of Ottoman
Sobee - Sobee
Yorumlar
Yorum Gönder